Denize açýlan, penceresi olan ama bütün her tarafý pencere Tül perdeleri uçuþan uçuk mavi. Ýnanýlmaz güzel bir oda Biraz önce o odada su varmýþ, deniz. Oraya kadar gelmiþ, bütün odayý kaplamýþ ama ondan sonra zamaný gelince çekilmiþ. Denizin býraktýðý neler var. Olamaz!Ýnanýlmaz. Böyle tutuyorum bi tane deniz kabuðu, kocaman ve nasýl söyleyeyim sana, incecik Porselenden daha ince, daha da ince, hani biraz deniz kenarýna gidince þu kadarcýk, þu kadarcýk sarý þeyler buluyorduk. Hatýrladýn mý? Onlardan daha da ince. Üç tane içiçe girmiþ. Sen onu bir tane zannediyorsun kocaman bir deniz minaresi. Ah!Görüyorum onlarý, sana göstermek istiyorum. Hii!!! Dilim tutuluyor ne söyleyeceðimi þaþýrýyorum. O kadýn arkamda, böyle bir tanesini hafifçe elime alýyorum. Elime aldýðým anda tuz buz oluyor. Bir kaç ane parçasý kalýyor. Onun içinden bi tane daha çýkýyot, o da kýrýlýyor, o da kýrýlýyor. Ama diyorum; "Neden bunu elime aldým? O kadar güzel ki." Sana göstermek istiyorum. Ve sen gelmeyi o tarafa hiç düþünmüyorsun. Mecburen onu elime alýyorum ama elime aldýðým anda kýrýlýyor. Her taraf dolu..Baþka bi tane görüyorum ondan da güzel! Be sefer onu elime alýyorum, o çok saðlam, hiç birþey olmuyor ona. "Tamam iþte" diyorum. Ama diyorum; "Ötekini göremedi" Sonra düþünüyorum; "Bu ondan da güzel!". "Ben anlatýrým ona" diyorum. Tekrar o kabuklara baktým.Ýlhan'cým o kadar güzel kabuklar ki Dev boyutlarda. Çok güzellerdi. Ama o da çok güzeldi. "Denizin çekildiði oda" Son kapýnýn ardýnda, gül kokulu çeyiz sandýðýnýn baþýnda buluþalým. Bakalým tanýyabilecekmisin beni. Düþünemeyeceðin bir haldeyim. Krizalit kristalin.